Prof. Dr. Mehmet SUBAŞI
Ortopedi ve Travmatoloji Uzmanı
Doktor Mehmet Subaşı
OMURGA KIRIKLARI
İnsan omurgası 33 adet omur kemiğinden meydana gelir. Bu kemikler birbirlerine bağlar, eklemler ve disk adı verilen omurlar arasındaki yastıkçıklar ile bağlanmıştır. Omurga, insanların dik bir şekilde ayakta durmamasını, oturup kalkmasını sağlamak yanında içinden geçen omurilik ve buna bağlı sinirleri de korur. Omurgada oluşan kırıklar gerek içinden geçen sinir yapılarının etkilenmesi gerekse etraftaki hayati damar ve organların hasarlanma riski bulunması nedeniyle diğer kemik kırıklarından farklı bir öneme sahiptir.
Omurga kırıkları gençlerde çoğunlukla yüksekten düşme veya trafik kazası gibi yüksek enerjili travmalarla oluşur. Yaşlılarda ise osteoporoza bağlı olarak basit travmalarla hatta travma olmaksızın da vertebra kırığı meydana gelebilir. Kırıkların % 5-10’u boyun omurlarında, %70’i sırt ve bel omurlarında ve geri kalanı daha aşağı bölgelerde görülür.En sık yaralanma, sırt ve bel omurlarının birleştiği omurganın en hareketli bölgesinde meydana gelir.
Omurga kırıkları genellikle üç şekilde oluşabilir. Bunlardan birincisi ve en sık görüleni çökme kırıklarıdır. Bu tip kırıklarda omurganın ön bölgesi çöker. Daha şiddeti yaralanmalarda omurganın ön ve arka bölgesi de kırıktan etkilenebilir ki bunlara patlama tarzı kırıklar denir. Patlama kırıklarında omurilik yaralanması ve felç görülme sıklığı çökme kırıklarına göre daha fazladır. Omurga üzerine binen yükler daha da artarsa o zaman kemikte kırıkla birlikte omurları birbirine bağlayan ve bir arada tutan yumuşak dokular, diskler ve eklemlerde de yaralanma olabilir . Bu durumda iki omurun birbiri ile bağlantısı kopar ve omurga çıkığı meydana gelebilir. En tehlikeli ve sinir hasarı riski en fazla olan yaralanma bu tiptir.