Prof. Dr. Mehmet SUBAŞI
Ortopedi ve Travmatoloji Uzmanı
Doktor Mehmet Subaşı
KIRIK VE ÇIKIKLARDA ACİL YAKLAŞIM
Kazaların insanda oluşturduğu önemli ve sık görülen sağlık sorunlarından bir kısmı da çıkık ve kırıklardır. Çıkık, sadece eklemlerde olurken, kırık herhangi bir kemikte olabilir.
Çıkık, oynar eklemlerin, ters bir hareket yapılması ya da çekilmesiyle bağların yırtılarak kemiklerin birbirinden ayrılmasıdır. Bazı çıkıklarda eklem kapsülü de yırtılabilir.
Kırık, kemiklerin vurma, çarpma gibi darbelerle ters bir kuvvet uygulandığında iki ya da daha fazla parçaya ayrılıp bütünlüklerinin bozulmasıdır.
Çıkık; şiddetli burkulmalar, eklemi oluşturan kemiklerden birinin zorlanarak dönmesi ve kasların anormal şekilde kasılmasıyla olur. En sık karşılaşılan çıkıklar omuz, dirsek, el bilek, kalça, diz, ayak bilek ve çene eklemlerinde gerçekleşir. Çıkık olan eklemin görünüşü değişir, hareket edemez olur. Eklem şişerek kuvvetli bir ağrı yapmaya başlar. Çıkık, kol ve bacak eklemindeyse o kol ya da bacak normalden kısa ya da uzun görünür.
Çıkık belirtileri görüldüğünde yapılacak ilk yardım uygulamaları şunlardır:
* Sağlık personelinden başka, eğitim almamış kimseler dışında kimse, çıkığı yerleştirmeye çalışmamalıdır. Çıkık, eklem bölgesi hareket ettirilmeden rahat bir konumda tespit edilir. Çıkık kısım, uzun üçgen sargılarla askıya alınabilir.
* Çıkık üzerine yarım saat süreyle havluya sarılı buz torbası konur. Ağrı kesici ilaç alınabilir.
* Çıkıkla birlikte sinir ve damar zedelenmeleri, bunun yanında kırık da olabilir. Ayrıca çıkığın ilk yarım saat içinde yerleştirilmesi kolay ve ağrısız olacağı için hasta fazla hareket ettirilmeden hastaneye götürülür.
Kırık; sıklıkla zorlanma, vurma, çarpma gibi etkiler sonucu kol ve bacak kemik-lerinde görülür. Kol kemiklerinden ön kol ve dirsek, bacak kemiklerinden baldır ve kaval kemiklerinde daha çok olur. Bunların yanında el ve ayak bilekleri, kaburga, köprücük kemiği ve kafa kemiklerinde de kırık olabilir. Trafik kazaları ve düşmeler, kırık oluşmasının en çok karşılaşılan nedenleridir. Yaşlı kişilerde, kemiklerin esnekliği azaldığından daha kolay kırılmalar olur ve bunlar geç iyileşir. Kırıklar, kırılan kemik ucunun vücut dışına çıktığı açık kırık ya da kırılan kemiklerin yerinde kaldığı kapalı kırık olabilir .
Kırılma olup olmadığının belirlenmesinde;
* Kırık olan bölgede dokunmaya karşı aşırı duyarlılık, çevresinde şiddetli ağrı, şişlik ve morluk olur.
* Kırık bulunan organda şekil bozukluğu ve hareket edememe durumu olabilir.
* Dokunma sırasında kırık uçların sürtünmesinin hissedilmesi gibi belirtilerden yararlanılır.
* Açık kırıkta ise kırık kemik uçları yaradan belli olur.
Kırık durumunda, hastanın kırık kemik uçlarının çevresindeki dokuları zedeleyebileceği de düşünülerek yapılacak ilk yardım ilkeleri şöyle sıralanabilir:
* Dikkatli ve özenli bir şekilde önce hastanın elbisesi çıkarılır, gerekirse elbise kesilir. Bu sırada hasta yatar durumda tutulur. Şüpheli organ oynatılmadan kırığın nerede olduğu anlaşılmaya çalışılır.
* Kırık saptanan yeri hareketsiz duruma getirmek için kırık; tahta, baston, cetvel, karton gibi araçlarla tespit edilir. Bunun için kullanılan araç, kırık yerin alt ve üst kısmındaki eklemlerin ötesine geçecek kadar uzun olmalıdır. Atel denilen bu araçların vücuda temas eden kısmına pamuk ya da bez konulmasında yarar vardır. Bu sırada kırığı yerleştirme gibi bir yanlışlık yapılmamalıdır.
* Kırık yerin üzerine havluya sarılı buz torbası konur. Bu sırada yaralı kısmın kalp seviyesinden yukarıda olmasına özen gösterilir. Yaralının üzeri örtülerek sıcak tutulur.
* Açık kırıklarda kanamayı durduracak önlemler uygulanır. Mikrop almaması için yaranın üzeri gazlı bez ya da temiz bir bezle kapatılır. Şoka engel olmak için gerekli önlemler alınır. Kazazede, uygun pozisyonda gerekirse ambulansla bir sağlık kuruluşuna götürülür. Kırılan kemiğe göre, yapılan ilk yardım uygulamaları farklıdır.
Köprücük kemiği kırıldığında yapılacak ilk yardım basamakları şöyledir:
* Köprücük kemiği kırılmış olan taraftaki koltuk altına yumruk kadar bir bez topaklanarak konur. O taraftaki kol, tülbent ya da üçgen sargıyla boyuna asılır. Üçgen sargı ya da tülbent yoksa kırık kol ceket ya da gömleğin iki düğmesi arasından sokularak da tespit edilebilir.
* Kırık yerin üzerine havluya sarılmış buz konur. Yaralı, oturur durumda hastaneye götürülür.
Kol ve bacak kırıklarında yapılacak ilk yardımın basamakları şöyledir:
* Yardım sırasında kırık kısım fazla hareket ettirilmemelidir.
* Açık kırıksa kırık bölge üzerindeki giysiler çıkarılır, çıkmıyorsa sökülür ya da kesilir. Açık yara üzerine gazlı bez ya da temiz bir mendil konulup yara sarılır. Böylece yaradan mikrop girmesi önlenmiş ve kanamanın durması sağlanmış olur. Kırık, kapalı kırıksa giysilerinin çıkarılmasına gerek yoktur.
* Kol ya da bacak, içine bez konulmuş hazır atele yerleştirilip sarılır. Hazır atel yoksa çevrede bulunan uzun tahta, dal parçası, cetvel, sandalye bacağı gibi malzemelerden yararlanılarak hareketsiz duruma getirilir.
* Kol ya da bacağın kırık bölgesine, alt ve üst eklemleri de içine alacak şekilde ateller konur. Kırık yerin yukarısından ve aşağısından sargı bezi, kravat ya da gömlekten yırtılan bezle bağlanır. Bu arada kırık organın hareket ettirilmemesine ve kan dolaşımının engellenmemesine özen gösterilir.
* Kırık organ ön kolsa tülbent ya da sargı beziyle kol, dirsekten 90 derecelik açı yapacak şekilde bükülerek iki yanına tahta destek konulup boyuna asılır, yani askıya alınır . Ayrıca kol, sargı beziyle göğüs kafesini çevreleyecek şekilde bağlanır. Kırılan organ bacaksa ve atel bulunamamışsa kırık bacak ile sağlam bacak arasına bezler koyulup sarılarak kırık bacak tespit edilir.
* Kırık yer üzerine buz konur.
* Kırılan yer dirsekteyse kol düz ve gergin durumda tespit edilir. Kanama, aşırı şişme ve morarma varsa uygun önlemler alınmalıdır. Kanama, üst kol ve
uyluk gibi tek kemikli bölgeyse boğucu sargı uygulanabilir. Kırık dizdeyse benzer bir uygulama yapılır.
* Kırık organ kolsa oturur durumda, bacaksa sırtüstü yatar durumda hasta, sedyeyle hastaneye götürülür.
Kaburga kırıkları, genellikle 4. ve 8. kaburgalar arasında kalan kemiklerde olur. Kırık kaburga uçlarının iç organlara zarar vermemesi için dikkatli şekilde, kırığın tespit edilmesi gerekir.
Kaburga kırığı durumunda yapılacak ilk yardım uygulamaları şöyledir:
* Zedelenmeyi önlemek için yaralı tarafın üzerine yumuşak ve kalınca bir tampon koyulur
* Yaralı ya derin bir nefes verdirilerek tespit yapılıncaya kadar böylece kalması sağlanır.
* İki ayrı üçgen sargıyla tamponun üzerinden göğüs kafesi sarılıp kırık olma yan taraftan düğümlenir. Tespitten sonra yaralının normal solunum yapması sağlanır.
* Kırık kaburganın olduğu taraftaki kol askıya alınır.
Yaralı, yarı oturma pozisyonunda tutularak fazla hareket ettirilmeden hastane ye götürülür.
Omurga kırıkları genellikle trafik kazaları ve yüksek bir yerden düşme sonucu oluşur. Çoğunlukla omurga kırığıyla birlikte omurilikte de yaralanmalar olur.
Omurga kırığı durumunda yapılacak ilk yardım basamakları şunlardır:
* Öncelikle yaralının kımıldatılmaması ve ayağa kaldırılmaması gerekir. .
* Yaralının altına, varsa sedye, yoksa genişçe bir tahta ya da bir kapı konur. Baş ve boynunun her iki yanına, bel altına, diz altına destekler konularak yaralının hareketi önlenir. Destek olarak içine toprak ya da kum doldurulmuş naylon torba da kullanılabilir.
* Yaralı; omuzlar, göğüs, bel, bacak ve ayak bileğinin üzerinden geçecek şekilde geniş bezlerle tahtaya tespit edilir. Hiç hareket ettirilmeden ve oturtulmadan, önceden haber verilen sağlık görevlilerinin gelmesi beklenir. Bu olasılık yoksa yaralı en yakın sağlık kuruluşuna götürülür. Bu arada yaralı hareket ettirilirse omurilik zedelenebilir. Bunun sonucunda da felçler, duyu
kayıpları, idrar ve dışkısını tutamama, halsizlik gibi önemli rahatsızlıklar ortaya çıkabilir.